Gün 9
Dün gecenin asıl konusu bugün ne yapacağımız idi. Bir şey bulamadık. Gerçi şehrin bir iki saat ötesinde bir kaç kale var ama bu mevsimde gidilmesi önerilmiyor. Eylül ortasındayız ama dediğinizi duyar gibiyim…
Dün akşam öğle yemeklerinde uğradığımız restorana gittim. Maç seyrederim dedim ama mekanda kalabalık buz hokeyi seyrediyordu. Sıkıldım çıktım.
Sokaktayız. Hava biraz atıştırıyor. Bu kez şehrin diğer
tarafına gitmeye niyetleniyoruz. Önce ana caddeden ama bu kez ters yönde
ilerleyerek büyük sirke ulaşıyoruz. Hayvanlara işkence edildiğini düşündüğümden
böyle atraksiyonlar ilgimi çekmez.
Daha da ötelere
gidiyoruz. Bizim Çemberlitaş'ı andıran kahramanlık anıtını da aşıp bir iki
paralel cadde öteden sağa sapıyoruz. Yapacak bir şey olmadığı için parklarda
şurada burada vakit geçiriyoruz.
Yol üzerinde Stalinist yapılar denilen üzerlerinde birer saatin yer aldığı iki kule ve karşılarındaki ana tren istasyonu ve otobüs terminaline ulaşıyoruz. Keşke iki buçuk uzaklıktaki Trakay'a gitseydim diyorum içimden.
Gün başladığı gibi geçip gidiyor.
0 Yorumlar
Yorumlarınız