Takip Et

8/recent/ticker-posts

Tanzanya 'ya gidiş hazırlıkları

Nereden çıktı Zanzibar derseniz hep vardı diyeceğim. Gerçi son Mısır rezaleti ve kös kös dönüşümün ardından korkmadım değil. Zaten bu taraflar hijyen konusunda soru işaretleri ile dolu.

Önce sağlık koşullarını araştırdım. Koleralar, sıtmalar almış başını gidiyor. Genelde bu dertleri yaşayanlar hep Los Turcos taifesi. Instagramdan bakıyorum, dehşetengiz hatunlar sere serpe pozlar veriyor. Bir İtalyan dilbere yazdım, anlatılanların hiç biri yok. Eskiden bizim şirkette çalışan bir bayan arkadaş bir fam trip organizasyonu nedeniyle oralardayken “bilgi topla, fiyatlar nasıl, koşullar ne şekilde” diye rica ettim. “Tamam” dedi aradan aylar, yıllar geçti hala bilgi verecek. Bizim millet tutmayacak olsa da söz vermeyi seviyor. Zamanı gelince pişkince bir bahane bulabiliyor her daim.

Ulaşım pahalı. THY şimdi uyandı ve iki katına çıkarttı biz ama 20,000 mil puana gidiş dönüş bilet alınıyordu. Karı koca adam başı 1200 TL kadar bir vergi ödeyerek biletleri aldık. Oğlanı hesaba katmadık. İlerleyen kısımlarda bahsedeceğim bundan.

Konaklama için booking ‘e girdim. Türlü seçenek var ama ipin ucunu da kaçırmamak lazım.  Başta üç gün merkezde kalır üç, dört günde kuzeyde Nungwi'de, okyanus kıyısında pineklerim dedim. Baktım, güzel tesisler var ama Hindistan'da edindiğimiz tecrübe ile sihirli soruyu sordum. “Buzdolabı var mı?” Yokmuş…

Ada içi ulaşımı da hesaba katınca en iyisi Stone Town ‘da kalayım, “adanın merkezi, oradan her yere bir şekilde ulaşırız” dedim. Ona göre bir yerler aradım. İlk bulduğum yer oldukça hesaplıydı. Altı gece 140 euro idi. Tuttum ama whatsapp üzerinden adamla yazışırken ki fotolarını görünce tırsmadım değil. Bir şekilde adam iptal etti rezervasyonu.

Adı bilinen bir iki yere gözüm takıldı. İkisi de liman yakınlarında. Birini tuttum ama başka bir sitede fotoğraflarını görünce vaz geçtim. Adam parayı çekmiş ama iade etmiyor. Üşenmedim aradım Tanzanya'yı. Bambaşka bir aksan şöyle yanıtladı.

-          “İptal edilemez oda seçmişsin”

-          “Yoo” dedim. “İptal edilebilen oda aldım.”

İlginç sesler çıkarttı ve “evet” dedi. “Ama rezervasyon geçmiş iptal etmemişsin” diye devam. “üzgünüm arkadaşım zamanında iptal edecektin”

Bunlar beni bir şekilde buluyor. “Şu an Şubat 2019 rezervasyon Ağustos 2019. Nasıl iptal edebilirim? ”

İlginç homurtular çıkarttıktan sonra “tamam” dedi ve para bir kaç hafta sonra hesabıma yattı.

Bir kaç gün sonra para kartımdan tekrar çekildi ve bir kaç teatral görüşmenin ardından net bir şekilde sonuçlandı. Bir daha da parayı çekmedi. Ama her zaman ya çekerse diye içime bir kurt düşürdü.

En sonunda Stone Town içerisinde 6 gece 450 euroya kahvaltı dahil bir tesis buldum. İçime oturdu ama yapacak bir şey yoktu.

Sağlık koşulları için liman idaresini aradık. Randevu verdiler. Gittik. Bir kutu sıtma hapı ve bir araba dolusu nasihat. İlk defa bir doktorun bizi dinlediğini hatta biz bir şey sormadan yanıtladığını fark ettik. Oğlumuzda G6PD diye bir karaciğer rahatsızlığı var ve kinin içeren ilaçlar ciğerde tahribat yapıyor. Muhtemelen Atatürk de de buna benzer bir durum vardı ve sıtma nedeniyle verilen ilaçlar karaciğerin durumunu kötüleştirip malum sona sürüklemişti.

Doktor ilaçları şu şekilde kullanacaksınız dedi. Ve kendisine sormadan tıbbi bir bilgi birikimimiz olmaksızın Mete için karar vermemizi eleştirdi.

Yorum Gönder

0 Yorumlar