Akşam kızlı erkekli dokuz, on kişilik Amerikalı bir grup yandaki evlere geldi. 2’den 5’ e dek histerik kahkahalar, anlamsız konuşmalar eşliğinde vakit geçirdiler. Özellikle içlerinden biri konuştu durdu, diğerleri ise sanki onun müritleriymiş gibi onaylayıp durdular. Ne diye konuşuyor kısmından bir şey çıkaramadım ne kadar kulak kesildiysemde. Sanırım MTV gençliği dünyanın her yanında kafasının içi boşaltılmış şekilde tüketim toplumunun yapı taşlarını oluşturmak için programlanmış gibi.
Bu arada, dün Yanartaş
dönüşü, gece yarısına doğru Olimpos'ta bambaşka bir yaşamın olduğunu görebilme
imkanım oldu. Genç kızlardan oluşan kafileler yolları doldurmuşlar. Güzeli,
çirkini, havalısı, sanki moda dergilerinden çıkmış gibi havayı pahalı
parfümlerinin kokularıyla doldurarak ilerliyorlar. Olimpos'un pansiyonları, ağaç
evleri bundan dolayı tercih ediliyor sanırım.
Sabah kahvaltıdan sonra doğruca denize gittik. Öğleye doğru
vardığımız için sığınılabilecek en ufak bir gölgelik alan yok. O nedenle suda
kalmayı tercih ediyorum. Bir ara çıkıp sahil boyunca ilerledim. Önce geniş
açıdan Ceneviz Kalesi'ni çektim. Sonra az ilerideki denize ulaşamayan dereye
gidip ilginç bir şeyler yakalarım umuduyla beklemeye başladım.
Çeşitli boylarda kurbağalar, kocabaşlar… Bir tatlı su kaplumbağası denizaltı gibi dipten yüzüp yakalayabildiğini mideye indiriyor . Biraz ilerilerde, sazlıkların yoğunlaştığı bölgede çeşitli boylarda kefaller sürüler halinde geziniyor. Suyun derinliği iki karış var yok. Büyücek bir taş atıyorum tam ortalarına ama sağa sola panik içinde kaçıp kısa sürede tekrar grup oluşturuyorlar.
Geri döndüğümde ana oğul benden ayrı denize girip çıkmışlar
bile. Gölge bulundukları yeri kaplamış. Yeni gelen gruplara kalabalık nedeniyle
oturabilecek yer kalmamış. Dünyanın çeşitli ülkelerinden, yörelerinden insanlar
Olimpos sahiline toplanmışlar.
Antik kent sınırları içinde bir iki restoran var. Bunlar hem
dışarıdaki pansiyonlardan daha ucuz hemde hepsinden önemlisi daha iyi hizmet
veriyorlar. Aklınızda bulunsun.
Tembellik ve miskinlik içinde günü bitirip yarın Atatürk Havalimanı'ndan eve nasıl döneceğimiz düşünerek strese giriyorum.
0 Yorumlar
Yorumlarınız