Takip Et

8/recent/ticker-posts

Akdeniz Gezisi : Gün 3 - Sorgun Titreyen Göl

Son gün. Aslında bir gün daha var ama o ayrılınan günler hiç bir şey yapılamaz.  Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Eşime belli etmiyorum ama oğlumun sağlıklı olduğunu görmek beni mutlu ediyor. Titreyen Göl ‘e gidelim diyoruz. Kime sorduysak gitmeye değmez diyorlar. Salt bunun için gidelim diyoruz. Minibüslere atlıyoruz. (Sorgun-Side arası 1,25 tl)

Minibüste sadece biz varız. Tüm sokakları, caddeleri gezdikten sonra son durağa geliyoruz. O kadar dolaştık ki Side ve Manavgat ‘a gidişte neden daha fazla para verdiğimi yada bu yolculukta diğerlerine nazaran neden daha az ödediğimi anlayabilmiş değilim.

Duraklardan sola doğru yönelince etrafı dükkanlarla çevrili ortasında suyu taşmakta olan bir havuzda duran saat kulesiyle yuvarlak bir meydan karşımıza çıkıyor. Biraz ötesinde yanı başında büyücek bir otel ile Titreyen Göl ‘ü görüyoruz. 

Meydana yakın kıyılar betonlarla kaplanmış. Bu kısım düzenli. Solda otel ile göl arasında kalan kısımda güzel bir yürüyüş yolu yapılmış. Bizim taraf ise basit asfalt. Karşı sahil sazlıklar içerisinde. Ben gölü turlayalım istiyorum ama eşim buna gerek olmadığı şeklinde bir fikre sahip. Bozuluyorum ama uzatmıyorum. Bir müddet yürüdükten sonra üç hedefimize de vardığımız için küçük bir kutlama yapıp gazozlarımızı içiyoruz.

Gölün nesi titriyormuş anlayabilmiş değilim. Anlayıp, bilip anlatabilmişine de rast gelmedim. Rivayete göre en ufak bir rüzgarda gölün yüzeyi pürüzleniyormuş. Tamam da bunun başka türlü olması düşünülemez ki. Neyse gölün suyu berrak. Kıyıda kefal yavrusuna benzeyen küçük yavrular yüzmekte. Ortalara göre ise epeyce büyük başkaları var. Öyleki onların olduğu yerde su gerçekten epeyce karışıyor. Yazık ki gölün insansı etkilerle içine edildiği gözlerden kaçmıyor. Çöpleri  kutu yerine göle  atmak insanlara daha pratik gelmekte.

Başkaca da bir şey yok burada. Otellerden kalan yerlerde denize girilebilir. Tabi, eğer varsa öyle bir yer.

Son gün. Otel Hollandalı dolu. Akşama doğru maçları var ve nereden buldularsa vuvuzela denen zımbırtıları öttürüyorlar. Bundan daha berbat bir ses zor bulunur herhalde.

Yorum Gönder

0 Yorumlar