Kıbrıs Gün 5

Sabah bir sürpriz ile karşılaşıyoruz. Kahvaltı pekte garanti değildi bizde zaten Ravelin ‘e gideriz diyorduk. Erol Bey kahvaltı hazırlamak için adam tutmuş. Şımartılmış hissettik kendimizi. Sadece bizim için epey bir ihtimam. Güzelce karnımızı doyuruyoruz. Erol Bey ile konuşuyoruz. Kendisinin eski mücahitlerden olduğunu biliyordum. Sıkmadan detaylara girdim. Yaşananları anlattı. Olanlara karşı hatta daha henüz hiç bir şey olmamışken yapılan hazırlıkları anlattı. Vedalaştık. Biz çıkarken otel resmi açılışını yapmaktaydı. Aileniz ile Magosa'ya gelip de huzur içinde kalabileceğiniz en iyi mekan burası. Zaten bu sur içi kısmına (oldtown daha mı havalı duruyor ne)  geldiğinizde burası dışında gördüğümüz kadarıyla iki tane daha pansiyona rastlayabilirsiniz, ötesi yok.

Vedalaşmak ve bir şeyler içmek için dostumuz Deniz Bey ve eşine uğruyoruz. Kimi işletmeler vardır, bunlarda işletmeciler iyidir ama yaptıkları, sattıkları bir şeye benzemez. İsteseniz de gitmezsiniz. Kimi işletmeler ise iyidir, kalitelidir ama işletmecileri pek insanlıktan nasibini almamıştır. Halbuki Ravelin Kafe hem kaliteli bir hizmet veriyor, paranızın karşılığını size kat be kat getiriyor hem de size müşteriden çok bir dosta davranır gibi yaklaşıyor. Eh, ben de eşek değilim burası varken başka yere gitmenin ne alemi var.

Sağolsunlar vedalaşmadan önce bizi otele götürecek taksiyi ayarladılar ve yedirip içirdikleri onca şeyin parasını da almadılar.

Taksici adanın yerlilerinden. Babası da taksiciymiş ta ki Rumlar ilk saldırılarından birinde vurana dek. Deniz Bey ‘in ekibinden olduğu belli. Adanın kurtuluşu turizm de diyor ama şimdiki tarz turizmde değil elbette, diye ekliyor. Konuşuyoruz.

Otele varıyoruz. Gene arkadaşlarımın bir jesti olarak bu otelde konaklayacağız. Adanın beş yıldızlı tesislerinden Salamis By Conti ‘de deniz gören bir oda ayarlamışlar bize.

Hemen denize iniyoruz. Otelin denizi harika. Dalgalı olmasına rağmen açıktaki kayalıklar daha da büyük dalgaları kesmekteler. Bolca yüzüyor, takılıyoruz. Şansımıza işlerini yaptığımız firmanın Kıbrıs sorumlusu Ümit Bey ve eşine de denk geldik. Bu bizim için iyi oldu, konuşup dertleşecek kafa dengi birileri tatilimize renk kattı. Oğlum ise masa tenisi ile oynadı. Çocuklar ayrı bir alem. Çeşitli yerlerden çocuklar. Hepsi iki üç kelime İngilizcelerine rağmen, jestler, mimikler ve bağırışlarla yolunu buluyor, eğlenmeyi biliyorlar.